top of page

BELİRSİZ ALACAK DAVASI NEDİR?

Herhangi bir dava açıldığında dava dilekçesinde talep kısmı eksiksiz bir şekilde yer almalıdır. Bu hususun istisnasını Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 107’de düzenleme altına alınan belirsiz alacak davası oluşturmaktadır. 

Hukuk Muhakemeleri madde 107 uyarınca: “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” 

Bazı hallerde dava açıldığı zaman, alacaklı ne kadar alacağının bulunduğunu belirleyemeyebilir. Alacağın miktarının belirlenmesi kişiden beklenemeyecekse ya da belirlenmesi imkansız ise belirsiz alacak davası açılabilmektedir. Belirsiz alacak davası açarken yine mutlaka bir talep sonuç kısmı olmalı ancak burada asgari bir şekilde miktara ya da değere yer verilmektedir. 

Dava değeri, yargılama aşamasında belirlenebilir duruma gelebilecekse de talep kısmında asgari bir miktara yer verilerek belirsiz alacak davası açılabilir. Dolayısıyla asgari bir miktar ya da değer gösterilmeden davanın ikame edilmesi mümkün değildir. 

Davacının belirsiz alacak davası açarken değer olarak gösterdiği asgari miktar geçicidir. Davanın ilerleyen safhalarında davacı talep arttırımı yapmalıdır. Nitekim, davanın ilerleyen aşamalarında belirlenmesi mümkün olmayan ya da davacı için belirlemesinin imkansız olduğu değer daha somutlaşacak ve ortaya çıkacaktır. 

 

BELİRSİZ ALACAK DAVASININ AÇILABİLME ŞARTLARI 

1.Talepteki alacak miktarının belirlenmesinin imkansız ya da davacıdan beklenemeyecek olmalıdır. 

 

Belirsizlik mutlaka objektif nitelikte olmalıdır. Nitekim davacının sübjektif olarak belirleyememesi çoğu zaman ispat durumuyla alakalıdır. 

Örneğin; işçilik alacaklarında işçinin her zaman ücretlerini hesaplaması mümkün olmayabilir ve bu husus işçiden beklenmeyecektir. Nitekim; işçinin maaş bordroları, özlük dosyaları, mesaiye dair çizelge çoğu zaman işverenin hakimiyetinde bulunmaktadır. 

Davacının talep sonucundaki asgari talep; geçici nitelikte olup belirlenebilir duruma gelmesi halinde talep, kesin talebe dönüştürülecektir. Talep sonuç kısmı kesinleştikten sonra mutlaka eksik yatırılmış olan harç tamamlatılmalıdır. Dava açılırken ödenmiş olan harç, geçici talep sonuç kapsamında asgari tutar üzerinden hesaplanıp yatırılmış olan harçtır. 


2. Belirsiz alacak davası açılırken mutlaka asgari bir miktar yahut değer belirtilmelidir. 

 

Dava dilekçesinde talep sonuç kısmı zorunlu unsurdur. Dolayısıyla, belirsiz alacak davası açılıyor olsa bile mutlaka geçici de olsa dava dilekçesinde bir talep sonuç belirtilmelidir. Asgari miktar davacının davayı açarken belirleyebildiği miktar ve değer üzerinden olmalıdır. 

 

3. Talep sonucun dayandığı hukuki ilişki mutlaka ortaya konulmalıdır. 

 

Belirsiz alacak davasında baştan belirlenebilir olmayan ya da belirlenmesi imkansız olan konu, talep sonuç kısmındaki dava miktarı ya da  değeridir. Dolayısıyla, talep sonuç kısmındaki dava değeri, yargılama safhasında davanın genişletilmesi yasağını kapsamaz. Ancak dava açılırken uyuşmazlığa konu olan tüm vakıalar belirsiz alacak davası olsa dahi ortaya eksiksiz olarak konulmalıdır. Nitekim yukarıda da açıkladığımız üzere belirsiz alacak davasında asıl olay dava miktarına ve değerine yöneliktir. 

KISMİ DAVA İLE BELİRSİZ ALACAK DAVASI ARASINDAKİ FARK 

Kısmi dava ile belirsiz alacak davası çoğu kez birbirine karıştırılabilmektedir. Kısmi dava, aynı uyuşmazlık sonucu talep edilecek olan alacağın ya da hakkın belirli bir kısmının davada talep edilmesidir. Dolayısıyla kısmi davada talep sonuç bakımından belirsiz alacak davasında olduğu gibi bir belirsizlik ya da imkansızlık bulunmamaktadır. Kısmi davalarda, talep sonuç kısmı belirlenebilir ve bilinmesine rağmen yalnızca bir kısmının davacı tarafından talep edilmesidir. 

Kısmi davada bir kısım hak yahut alacağın talep edilebilmesi için bu hak ya da alacağın bölünebilir ve ayrı ayrı talep edilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Davacı, davasını ikame ederken mutlaka kısmi dava olduğunu belirtmesine gerek yoktur. Dava dilekçesinin içerisinden kısmi dava olduğu anlaşılıyorsa bu da yeterlidir ancak herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek ve hak kaybına uğramamak için kısmi dava olduğunun dava dilekçesinde belirtilmesi daha sağlıklı olacaktır. 

Belirsiz alacak davasında talep sonuç belirlenebilir düzeye gelince talep artırımı yapılırken, kısmi davalarda talep arttırımı değil ıslah yapılması gerekmektedir. Islah, tahkikat sonuçlanıncaya kadar yapılabilirken, talep artırımı, tahkikat aşamasının sonuçlanmasından sonra da yapılabilmektedir. 

Av. Sinem EPTURAN

bottom of page